21 Ağustos 2015 Cuma

GÜNEŞ AKADEMİSİ

Beşiktaş hakkındaki bu yazımla beraber TUTKUMUZ SPOR macerasına siz değerli okurlarımızla beraber başlıyorum, artık her Cuma Beşiktaş ile ilgili yazılarımla sizlerle birlikteyiz. Allah utandırmasın.

Kamp döneminde gerek hazırlık maçları gerekse Şenol Hoca’nın olumsuz demeçleri, Beşiktaş taraftarlarının ve kamuoyunun sezonun ilk maçında çok da parlak olmayan bir başlangıç beklentisi içine girmesine yol açtı. Birkaç hafta oynandıktan sonra iyi futbol oynaması beklenen Beşiktaş, herkesi şaşırtan bir performansla sezona müthiş bir başlangıç yaptı. Şenol Hoca’nın bir futbolcu üzerindeki pozitif etkisi ve ona yaptığı katkı Türkiye’de bir hocanın verebileceği maksimum katkı olduğu gerçeği Mersin İdman Yurdu maçıyla birlikte bir kez daha kanıtlanmış oldu. Geçen sezon hiç verim alınamayan Oğuzhan ve Cenk’ten bence maksimum verimi almayı daha ilk maçtan başarmış Şenol Hoca. Cenk’in son vuruşları her zaman birinci sınıf olduğundan hiç sürpriz bir performans değildi. Ancak Oğuzhan potansiyel olarak bu oyunun daha fazlasını vaat etse de, bunları bize hiç göstermediği için bu performansı beklemiyorduk. Umarım Oğuzhan fizik kapasitesini biraz daha arttırmayı başarabilir ve Sosa döndüğünde beraberce o sahada bu becerilerini gösterebilir. Olcay her zaman bildiğimiz gibi, taraftara saç-baş yoldurur ama sezonda 10 gol atar. Ancak Gomez ve Q17 form tuttuğunda hem Cenk hem de Olcay iyi birer hamle oyuncusu olacak ve takımın zorlandığı anlarda Yusuf Şimşek etkisi yapabilirler. Geçen sezon Bilic’in en çok eksikliğini hissettiği kenardan gelecek bu kalite idi.


Yeni transferler bek sorunlarını çözmüş ama savunmada hala Rhodolfo’nun yanına hızlı ve sağlam bir stoper gerekiyor. Tolga ise geçen sezondan farksız, Cenk sezonun yarısı sakat, Günay ise henüz bu düzeyde değil. Yani kaleci transferi şart duruyorsa da Şenol Hoca yine öğretmen rolüyle Güneş akademisinde herkesi farklı bir boyuta taşıyabilir.

Beşiktaş ligin ilk yarısının en az kayıpla kapatabilmek için kesinlikle orta sahaya takviye yapmalıdır ve zaten hoca da bunun farkında ama yönetimin elini biraz daha çabuk tutması gerekiyor. Cumartesi günü oynanacak Trabzon maçı Mersin maçı kadar rahat olmayacak. Eğer Gökhan Töre kendisini biraz toparlar ve geçen sezonun ilk yarısındaki performansına dönerse, ki dönmezse kendisini yedek kulübesinde görebiliriz, Sosa, Oğuzhan, Gomez ve Q17 ile beraber Beşiktaş durdurulması güç bu hücum hattıyla kolay gol yese de yediğinden fazlasını her zaman atacak güce sahip olacaktır. Özellikle Tolgay takıma döndüğünde defans ile hücum hattını birbirine bağlayacak üstün zeka yerine oturmuş olacak ve o tarihte Vodafone Arena’nın da açılacağını düşünürsek, Beşiktaş şampiyonluğun bir numaralı adayıdır. Şenol Hoca ve futbolcular üzerlerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyor. Şimdi sıra yönetim ve taraftarda, bu takım en iyi desteği sonuna kadar hak ediyor.

Son olarak Futbol Federasyonu Şenol Hoca ile görüşüp antrenörlüğü bıraktıktan sonra teknik adamlara eğitim verecek Güneş Akademisinin kurulmasını sağlamalı ve böylelikle her futbolcudan maksimum verim nasıl alınır diğer hocalara da öğretmeli. Belki bu şekilde Milli Takım istenilen seviyeye ulaşabilir…

  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder