Beşiktaş hakkındaki bu yazımla
beraber TUTKUMUZ SPOR macerasına siz değerli okurlarımızla beraber başlıyorum,
artık her Cuma Beşiktaş ile ilgili yazılarımla sizlerle birlikteyiz. Allah
utandırmasın.
Kamp döneminde gerek hazırlık
maçları gerekse Şenol Hoca’nın olumsuz demeçleri, Beşiktaş taraftarlarının ve
kamuoyunun sezonun ilk maçında çok da parlak olmayan bir başlangıç beklentisi
içine girmesine yol açtı. Birkaç hafta oynandıktan sonra iyi futbol oynaması
beklenen Beşiktaş, herkesi şaşırtan bir performansla sezona müthiş bir
başlangıç yaptı. Şenol Hoca’nın bir futbolcu üzerindeki pozitif etkisi ve ona
yaptığı katkı Türkiye’de bir hocanın verebileceği maksimum katkı olduğu gerçeği
Mersin İdman Yurdu maçıyla birlikte bir kez daha kanıtlanmış oldu. Geçen sezon
hiç verim alınamayan Oğuzhan ve Cenk’ten bence maksimum verimi almayı daha ilk
maçtan başarmış Şenol Hoca. Cenk’in son vuruşları her zaman birinci sınıf
olduğundan hiç sürpriz bir performans değildi. Ancak Oğuzhan potansiyel olarak
bu oyunun daha fazlasını vaat etse de, bunları bize hiç göstermediği için bu
performansı beklemiyorduk. Umarım Oğuzhan fizik kapasitesini biraz daha
arttırmayı başarabilir ve Sosa döndüğünde beraberce o sahada bu becerilerini
gösterebilir. Olcay her zaman bildiğimiz gibi, taraftara saç-baş yoldurur ama
sezonda 10 gol atar. Ancak Gomez ve Q17 form tuttuğunda hem Cenk hem de Olcay
iyi birer hamle oyuncusu olacak ve takımın zorlandığı anlarda Yusuf Şimşek
etkisi yapabilirler. Geçen sezon Bilic’in en çok eksikliğini hissettiği
kenardan gelecek bu kalite idi.
Yeni transferler bek sorunlarını
çözmüş ama savunmada hala Rhodolfo’nun yanına hızlı ve sağlam bir stoper
gerekiyor. Tolga ise geçen sezondan farksız, Cenk sezonun yarısı sakat, Günay
ise henüz bu düzeyde değil. Yani kaleci transferi şart duruyorsa da Şenol Hoca
yine öğretmen rolüyle Güneş akademisinde herkesi farklı bir boyuta taşıyabilir.
Beşiktaş ligin ilk yarısının en
az kayıpla kapatabilmek için kesinlikle orta sahaya takviye yapmalıdır ve zaten
hoca da bunun farkında ama yönetimin elini biraz daha çabuk tutması gerekiyor. Cumartesi
günü oynanacak Trabzon maçı Mersin maçı kadar rahat olmayacak. Eğer Gökhan Töre
kendisini biraz toparlar ve geçen sezonun ilk yarısındaki performansına
dönerse, ki dönmezse kendisini yedek kulübesinde görebiliriz, Sosa, Oğuzhan,
Gomez ve Q17 ile beraber Beşiktaş durdurulması güç bu hücum hattıyla kolay gol
yese de yediğinden fazlasını her zaman atacak güce sahip olacaktır. Özellikle
Tolgay takıma döndüğünde defans ile hücum hattını birbirine bağlayacak üstün
zeka yerine oturmuş olacak ve o tarihte Vodafone Arena’nın da açılacağını
düşünürsek, Beşiktaş şampiyonluğun bir numaralı adayıdır. Şenol Hoca ve
futbolcular üzerlerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyor.
Şimdi sıra yönetim ve taraftarda, bu takım en iyi desteği sonuna kadar hak
ediyor.
Son olarak Futbol Federasyonu
Şenol Hoca ile görüşüp antrenörlüğü bıraktıktan sonra teknik adamlara eğitim
verecek Güneş Akademisinin kurulmasını sağlamalı ve böylelikle her futbolcudan
maksimum verim nasıl alınır diğer hocalara da öğretmeli. Belki bu şekilde Milli
Takım istenilen seviyeye ulaşabilir…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder