İlk sürpriz turnuvada Sugarpova soyadı ile oynama başvurusu yapan fakat daha öncede sakatlık geçirdiği sağ omzundan tekrar sakatlanan Maria Sharapova'nın turnuvadan çekilmesi oldu. Sharapova 2006 yılında finalde Justine Henin'i 6-4'lük iki sette geçerek şampiyon olmuştu.
Turnuvanın bayanlarda ikinci sürprizi ise 17 yaşındaki Victoria Duval'ın 2011 yılı şampiyonu Avusturalyalı Sam Stosur'u ilk turda 3 set sonunda geçerek ikinci tura yükselen isim olmasıydı. buPetra Kvitova eski formundan çok uzak olduğunu burda da gösterdi. Yine Venüs Williams da emeklilik zamanının yaklaştığını hissettirdi. Sara Errani ve Agnieszka Radwanska ise yine o yumuşak defansif oyunlarının kurbanı olarak elenmekten kurtulamadılar.
Turnuvada İtalyanlar üst turlara Flavia Pennetta,Roberto Vinci,Sara Errani gibi tenisçilerinin yükselmesi ile sadece toprak sezonunda değil sert korttada iddialı olduklarını kanıtladılar.
Amerika Açıkta en çok konuşulan konulardan biri de bayanlarda çeyrek finale yükselen isimlerin çoğunun 30 yaşın üstünde olmasıydı. Yeni nesil oyuncular maalesef eski jenerasyonların teknik kalitesini yakalamakta zorlanıyorlar. Tenis günümüzde artık teknik ve taktik oyundan çok hızlı servis ve sert vuruşlara döndü bu da bazı oyunculara birkaç turnuvada başarı getirse de uzun vadede başarı getirmiyor. Güç tenisinin öncü bayan oyuncusu Serena Williams,Victoria Azarenka ve Maria Sharapova bu dengeyi dünya tenisinde en iyi tutturan bayan oyuncular. Yarı finalde oynanacak Serena Williams-Li Na maçı mücadelesi yüksek ve kaliteli geçmesi beklenen bir maç ama Serena'nın kendi evindeki bu turnuvada açık ara favori olduğu göz önünde tutulursa maçın galibi Serena olur. Victoria Azarenka-Flavia Pennetta yarı finali de iki tenisçi için zor geçecek.Pennetta son iki senedir çeyrek finale yükseldiği bu turnuvada ilk kez yarı final oynamanın verdiği heyecanı kaldırabilir ise son üç turdur zor maçlar geçiren Azarenka'yı 3 set sonunda geçmeyi başarabilir. Turnuvanın finali Williams-Azarenka olur ve şampiyon da Williams olur.
Amerika Açık'ta erkekler kanadında bayanlarda yaşanan sürprizler pek görülmedi. Turnuvada merak edilen konulardan biri son dönemde düşüşte olan ve 7 numaraya gerileyen Roger Federer'in performansıydı. Federer ilk turlarda iyi bir performans göstermesine rağmen nazaran diğer rakiplerine oranla daha kolay bir rakip olan Tommy Robredo karşısında kendi hatalarının kurbanı oldu ve uzun yıllar sonra ilk kez bir sezonu hiçbir grand slam kazanamadan kapattı. Turnuva öncesi sert kortta 2 tane turnuva kazanarak gelen ve final favorisi olan Rafael Nadal ise bu yükselişini her tur arttırarak kayıpsız yarı finale geldi. Belki de büyük sürprizlerden biri David Ferrer'in daha önce defalarca yendiği Richard Gasquet'e 5 set sonunda mağlup olarak turnuvaya çeyrek finalde veda etmesi oldu. Djokovic ve Murrray de kayıpsız yollarına devam etti. Murray-Wawrinka çeyrek final maçı büyük bir rekabete sahne olacaktır. Yarı finalde Nadal-Gasquet maçının yanına Djokovic-Wavrinka maçının geleceğini düşünüyorum. Finalde ise Nadal-Djokovic mücadelesi olur ve Nadal 4 set sonunda şampiyonluğu kazanır. Hafta sonu oynanacak finallerin ardından pazartesi günü dünya sıralamasında meydana gelecek değişiklikler merak konusu.
Amerika Açık sonrası yeni sıralamanın ve Türk tenisinin geleceği hakkındaki yazılarımızla birlikte olacağız.
Martin Kanev
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder