24 Mart 2014 Pazartesi

Mancini ve Galatasaray


İtalyan teknik adam Roberto Mancini, 29 Eylül tarihinde Galatasaray’ın başına geldiğinde konumu her ne olursa olsu son 2 yılın süper lig Şampiyonu takımı devir almıştı. Galatasaray yönetimi Fetih Terim ile sözleşmesini fes ettikten sonra o an itibari ile bence de en iyi seçimi yapmıştı. Bu tercihin tutup tutmayacağını da zaman gösterecekti. İtalyan hoca göreve geldiği ilk günlerde takımın kondisyonundan dert yandı önce. Daha sonra da takım savunmasından şikayet etti.Bunları düzeltmeleri için zamana ve çalışmaya ihtiyaçlarının olduklarını söyledi. Günler geçtikçe Galatasaray daha az gol yemeye başladı ve Mancini’nin kafasındaki planı oturtmaya başladığına dair ön görülerimiz yerine oturmaya başlamıştı. Şampiyonlar liginde son Juventus maçı ile son 16ya kalan Galatasaray taraftarının Mancini üzerindeki beklentileri ligde durum çokta iyiye gitmese de karşılar duruma gelmişti. Galatasaray gerçekten çok zor gruptan tur vizesini almıştı. Ara transfer döneminde yapılan geleceğe dönük transferlerde taraftarda uzun vadede yararlı işe yarayabileceği konuşuluyordu. Galatasaray’da 2. Yarıda azalan puan farkı ile birlikte ve alınan iç saha galibiyetleri taraftarı artık şampiyonluk havasına da iyiden iyiye sokmaya başladı. Takımın deplasmanda kazanamaması , haftalar geçtikçe futbolculardan ki özellikle Selçuk İnan’dan yeterli verimin alınamaması ve takımın deplasman maçlarında son derece garipsenecek şekilde iştahsız oynaması taraftarın da şampiyonluk umutlarının azalmasına sebep oldu. Ardından Arena’da oynanan Chelsea maçında özellikle ikinci yarı oynanan futbol ‘tur neden gelmesin’ sorularını soran taraftar sayısı da hiç de azımsanmayacak sayıdaydı. Sonunda Galatasaray , İngiltere’de amaçsız  bir futbol ile ve sahada mücadele bile etmeye gerek duymayarak  elendi.  Ligde Kayserispor’a karşı beklide en kolay geçmesi beklenen iç saha maçında Galatasaray maça istekli başladı. Pozisyonlar buldu. Ligin ilk haftalarından beri süre gelen özellikle iç saha maçlarında çok gol kaçırma alışkanlıkları Kayserispor maçında da devam etti. 2. Yarıda Melo’yu stoperlerin arasına çekerek 3-5-2 ye döndü Mancini.Bu sistem hucum anlamında Galatasaray’ın ilacı olan golü bulmasına yardım etmedi. Bu sistemi biraz eleştirmek gerek tabi. Eğer kanat oyuncusu kullanmadan oynuyorsanız topu ileriye taşıyacak oyunculara ihtiyacınız olacaktır ve maalesef Galatasaray’da bunu yapabilecek tek oyuncu Melo. Onu da stoper gibi oynatarak tamamen topu ileriye taşımakta zorlanmaya başladı Galatasaray. Sonuçta sağ kanattan Hajrovic’in bireysel katkısı ile ataklar geliştirdi Galatasaray. Fakat Hajrovic, ilginç olarak yaptığı olumlu işleri aşırı derecede  bencillikle kendi kullanmayı tercih etti. Ve sonuç olarak iyiden iyiye gol atmayı konuşlanan Galatasaray kendi kalesinde golü gördü ve tüm Galatasaray taraftarları tarafınca gol alkışlandı. Maç sonu Mancini takımı kendinin kurmadığını dile getirdi.  Bu takımın son 2 yılın Şampiyonu olduğunu hatırlatmak gerekiyor tabi ki. Üstelik devre arasında takımın defans hattına katılan Burdisso kupa maçları hariç sadece bir lig maçında kullanıldığını düşünüldüğünde bu yorumun yersiz olduğu anlaşıldı. Aldırdığı oyuncuları oynatmayan hocanın takımı kendisinin kurmadığını bahane etmesi açıkcası taraftaları düşünmeye teşvik etmesi gayet normal.Nihayetinde Mancini ve Aysal o geceyi taraftarın istifa çağrısını duyarak geçirdiler.  Sonuç olarak ortada artık 2.lik ve Türkiye Kupası için mücadele edecek bir Galatasaray var. Ayrıca olası bir Fenerbahçe yenilgisinin Mancini’nin Türkiye macerasının bitmesine sebep olabilir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder