29 Ağustos 2015 Cumartesi

HERŞEY DEREAĞZI’NDAN ANADOLU ‘ YA SİLAH ve CEPHANE KAÇIRMAKLA BAŞLAMIŞTI ‘’... İSYANIN ADI FENERBAHÇE ... ''



3 Temmuz  2011 ‘ de Fenerbahçe Spor  Klubünün üzerine bir kabus gibi çöken sözde şike suçlaması Ülke hatta Dünya gündemini derinden sarsan gözaltı ve tutuklamaların ardından Sarı Lacivertli camianın inanılmaz bir şekilde birbirine kenetlenmesi  , o takdire şayan dik duruşundan bir saniye bile olsun ödün vermemesi  klüp tarihinin unutulmazları arasına girmiştir.

Geçen süre zarfında , yapılan duruşmalarda birbiri ardına verilen yanlış  ve bir o kadarda saçma sapan ara ve nihai kararlar , bu süreçte fırsatçı davranarak UEFA ‘ nın kapalı kapılarının ardında lobi faaliyetlerine girişenler !!!  ,  2010 – 2011 Sezonu Spor Toto Süper Lig Şampiyonu olarak gruplara direk katılım hakkına sahip olmasına rağmen  Şampiyonlar Ligine alınmayan 2 + 1 Yıl Avrupa Kupalarında ihraç edilen Fenerbahçe ‘ nin maddi ve manevi yönden uğratıldığı zararlar ,bunların hepsinin nedenli kasıtlı yapıldığı gerçekler ile ne denli bağdaşmadığı , öne sürülen tezlerin bir tanesinin bile doğru olmadığı er yada geç bir gün ortaya çıkacaktı. Fenerbahçe camiası buna yürekten inanıyordu.

Gelinen noktada , Sarı Lacivertli Klubün haklılığı her gün daha bir artan yüzde ile ortaya çıktı ve çıkmaya da devam ediyor. Yeniden Yapılmakta olan Yargılamanın 18 Eylül 2015 tarihindeki duruşması sonucunda verilmesi beklenen nihai karar ile birlikte bu süreçte fırsatçı davrananların  ne durumlara düşeceğine hep birlikte tanık olacağız .


Fenerbahçe  Spor Kulübü gücünü şanlı tarihinden ve o büyük taraftarından almaktadır. Herşeyin  Kurtuluş Savaşı Yıllarında Dereağzı’ndan  Anadolu’ya Silah ve Cephane Kaçırmakla başladığı ,Milli Mücadele Devrimine Sarı Lacivert Fenerleri ile ışık tutan o büyük isyankar ruh camianin vazgeçilmez karakteriydi. İsyanın ,  Devrimin her anında  Fenerbahçe vardı ve Sarı Lacivert unsurları ile her zaman var olacaktı.


Endüstriyel  Futbolun hakim olduğu bir ortamda tüm gelirlerinden yoksun bırakılan  Fenerbahçe sahip olduğu o kudret ile karşı karşıya kaldığı zor günlerinde üstesinden gelmeyi bilmiştir.

Son 4 sene içinde tüm bu yaşananlar daha doğrusu yaşatılanlardan sonra klübün yeniden ekonomik anlamda büyümeye geçmesi , birbiri ardına hayata geçirilen hepsi  birer reform niteliğindeki projeler ile Fenerbahçe  , o sahip olduğu ekonomik güce en kısa sürede yeniden ulaşacaktır.

Hedef 1 milyon Üye projesi ile başlayan ve son olarak da gerek Ülker , gerekse  Yandex  ve diğer sponsporlar ile imzalanan yüksek bütçeli anlaşmalar  , sayısı bu sene  40 binlere göz kırpan kombine kart satışları , Forma Satışları ,Fenerium ve Reklam gelirleri ile klüp ekonomik yönden zirve yapacaktır.

 



Tüm olumsuzluklara , önüne çıkarılan tüm engellere karşın , Devlete en fazla vergi ödeyen klüp olarak da Fenerbahçe apayrı bir kimlik taşımaktadır.

Sahip olduğu değerler  , Mustafa Kemal Atatürk  ve  O ‘ nun sarsılmaz İlke ve Devrimlerinden asla ödün vermeyen yönetim biçimi  ve o büyük taraftarı ile Fenerbahçe  tartışmasız Türkiye ‘ nin en büyük Sivil Toplum Kuruluşu ( STK ) ‘ dur.
Ben FENERBAHÇE  ‘ liyim Demek Bir Ayrıcalıktır….


 
e-mail : unalozer@gmail.com
https://twitter.com/ozerunal
https://www.facebook.com/bozerunal
https://instagram.com/ozerunal/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder