Bridge Together
4 yılda bir tüm dünyayı bir araya getiren uluslararası en büyük spor organizasyonu olan olimpiyatlar için son sunumlar ve oylama sonuçlarını değerlendirecek olursak;
* Madrid: İspanya'nın başkenti ve İspanya sporunun merkez şehri olan Madrid, olimpiyat oyunları için 1992 den sonra İspanya'nın ikinci aday şehri. Halkın maddi sıkıntılardan dolayı karşı çıktığı olimpiyatlar yatırım gerektirdiği gibi kazanımları da bir o kadar olan bir organizasyondur. Ayrıca ülkenin son olimpiyatlarda aldığı madalya sayısı, dünyaca tanınan ve bu organizasyon için önemli reklamlar yapan Pau Gasol,Rafael Nadal,Iker Casillas gibi sporcularının olması da onların avantajına. Ayrıca Tokyo ve İstanbul'a oranla daha küçük bir şehir olması hem altyapı hem de ulaşımı kolaylaştırmaktadır.
* Tokyo: Asya'nın en gelişmiş şehirlerinden biri olan Japonya'nın başkenti bu organizasyon için en önemli aday. Şu sıralar yaşanan ve %20 yi bulan nükleer sızıntı, sürekli bir deprem olasılığı ve tsunami tehlikesi gibi olumsuz faktörlere rağmen teknolojik avantajları, insanların sosyoekonomik gelişmişliği ve spora olan bağlılığı ortada. En basit örneği FİVB(uluslararası voleybol federasyonu) son 5 yıldır dünya grand prix maçlarını hep asyaya veriyor neden çünkü salonlar hınca hınç doluyor. Daha önce 2 kez bu oyunlara ev sahipliği yapmanın avantajını en iyi biçimde kullandılar. Japonya'nın spora olan tutkuları adeta bir kültür öğesi olarak görülmektedir.
* İstanbul: Medeniyetin beşiği,Asya-Avrupa arasında köprü kuran şehir... 5.adaylık fakat 5.kez hüsran olacak(?) gibi. Avantajlarımız hep dediğimiz gibi genç nüfusa sahip olmamız, ilk kez yapılacak olmasının büyük heyecanı ve isteği. Genç nüfus diyoruz ama genç nüfus bırakın sporu hareket etmeye bile üşenir durumda. Altyapı ve ulaşım şehrin kalabalığında düzeltilmesi çok zor bir durum. Komşu ülkelerle olan siyasi ve askeri ilişkiler, yaşanacak mali sorunlar, spor dünyasında sorun oluşturan doping ve şike olayları gibi daha birçok neden olimpiyat şehrinin seçilmesinde maalesef ilk turda elenmemize neden oldu.. Ayrıca Türkiye'de düzenlenen diğer spor organizasyonlarında Türk seyircilerin müsabakalara gösterdiği ilginin yetersiz oluşu(yazın düzenlenen U-20 dünya futbol şampiyonasının tarihin en az seyircili şampiyonası olması) bu oylamada Türkiye'yi salonları hınca hınç dolduran ve gerçek bir spor kültürüne sahip Tokyo'nun arkasında kaldı. Bu sonuç ara değerlendirme yapıldığı zaman ortaya çıkmış ve beklenen bir durumdu.
Oylamada oy kullanacak 97 IOC üyesi içinde yer alan Prens Albert, Sergei Bubka, Prenses Ann gibi spor geçmişi olan kişilerin yine spor geçmişi olan bir ülkeye bu büyük organizasyonu vermesi muhtemeldi. Ayrıca Türkiye gibi bir ülkenin başbakanının bu kadar önemli bir sunumda daha aktif ve canlı olmasını beklerdim. Hazırlanan videolarda hep aynı tema kullanılması yerine daha spor odaklı görüntüler kullanılabilirdi. Aday ülkeler içinde organizasyona ayrılan bütçe en az Türkiye'de ve bu kadar altyapı ve ulaşım iyileştirmesi için yeterli olmayacağı kanaati yaratmış olabilir. Japonların yüksek teknolojisi, duygusal sunumları, sorulara verdikleri mantıklı cevaplar ve nükleer sızıntıyı en iyi şekilde kontrol edeceklerine dair verdikleri taahütler oyunların Tokyo'ya gitmesini sağladı. Rıza Kayaalp gibi olimpik bir sporcunun tüm dünya ırkçılığı kınarken kalkıp bu tarz bir davranışta bulunması, spora değil futbola olan ilgi ve inanç, olimpik anlamda kazanılamayan önemli dereceler, avrupa şampiyonu ve olimpiyatta madalya beklediğimiz atletlerimizin dopingli çıkması, en büyük futbol kulüplerimizden bazıların şike ile başlarının belada olması, spor izleyicimizin bilinçsiz ve yetersiz olması, şehirleşmenin beklenen düzeyde olmaması, siyasi istikrarın sağlanaması, komşu ülkelerle olan askeri ilişkiler ve en önemliside resimlerde de görüldüğü gibi ulaşımın diğer aday ülkelere oranla çok yetersiz kalması maalesef yine hüsrana uğramamıza neden oldu.
 |
| Tokyo Metro Ağı |
 |
| Madrid Metro Ağı |
 |
| İstanbul Metro Ağı |
Artık yeni hedef 2024 Olimpiyat Oyunları....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder