ŞAMPİYON BELLİ İKİNCİ KİM?
3 Temmuz sürecinden sonra -ilk defa- dış etkenlerden biraz da olsa uzak kalabilen Fenerbahçe, oturmuş kadrosuna sene başında takviyeler yaparak ve bu takviyelere yeni hocasından aldığı enerjiyi de katık ederek, şampiyonluğu sonuna kadar hak etmiştir.
Sezonun ilk maçında, beklenmedik Konyaspor mağlubiyeti sonrası bile “biz şampiyon olacağız diğer takımlar sıralamayı belirlesin” diyen bir hocaya sahipti Fenerbahçe. Takımına o kadar inanmış, o kadar güvenmiş bir hocaya… Takımının hiçbir oyuncusunu gözden çıkarmayarak her defasında “biz 24 kişilik bir takımız” vurgusu yapması bütün oyunculara ihtiyacı olduğunu gösteriyordu. Nitekim bunu, sezon içerisinde çoğu futbolcusuna şans vererek gösterdi Ersun hoca.
Fenerbahçe’nin bu başarısında –kesinlikle- herkesin büyük katkısı var ama bazı futbolcular var ki bu yıl şampiyonluğu onların getirdiğini söylemek yanlış olmaz. O yüzden bu futbolculara ayrı bir parantez açmakta fayda var. Şampiyonluk; ileri dörtlünün (Sow, Kuyt, Emenike ve Webo) efsane performansına, Gökhan Gönül ve Caner Erkin’in inanılmaz katkısı ve Mehmet Topal’ın müthiş savunmasının eklenmesiyle geldi diyebiliriz. Tek tek isim saymayacağım ama zaman zaman sahneye çıkıp takımına çok önemli puanlar kazandıran bir çok oyuncunun olduğunu vurgulamak gerek.
Ersun Hoca’ya da bir parantez açmak istiyorum. Ersun Hoca, geldiği kulübün büyüklüğünü bilen bir teknik adam. Yapılan sözleşmenin bir yıl olması da onun için tek çıkar yolun şampiyonluk olduğunu gösteriyordu. Bunun bilincinde olan hoca, özverili oluşu ve çalışkanlığıyla şampiyonlukta büyük rol oynadı.
3 Temmuz sürecinden sonra -ilk defa- dış etkenlerden biraz da olsa uzak kalabilen Fenerbahçe, oturmuş kadrosuna sene başında takviyeler yaparak ve bu takviyelere yeni hocasından aldığı enerjiyi de katık ederek, şampiyonluğu sonuna kadar hak etmiştir.
Sezonun ilk maçında, beklenmedik Konyaspor mağlubiyeti sonrası bile “biz şampiyon olacağız diğer takımlar sıralamayı belirlesin” diyen bir hocaya sahipti Fenerbahçe. Takımına o kadar inanmış, o kadar güvenmiş bir hocaya… Takımının hiçbir oyuncusunu gözden çıkarmayarak her defasında “biz 24 kişilik bir takımız” vurgusu yapması bütün oyunculara ihtiyacı olduğunu gösteriyordu. Nitekim bunu, sezon içerisinde çoğu futbolcusuna şans vererek gösterdi Ersun hoca.
Fenerbahçe’nin bu başarısında –kesinlikle- herkesin büyük katkısı var ama bazı futbolcular var ki bu yıl şampiyonluğu onların getirdiğini söylemek yanlış olmaz. O yüzden bu futbolculara ayrı bir parantez açmakta fayda var. Şampiyonluk; ileri dörtlünün (Sow, Kuyt, Emenike ve Webo) efsane performansına, Gökhan Gönül ve Caner Erkin’in inanılmaz katkısı ve Mehmet Topal’ın müthiş savunmasının eklenmesiyle geldi diyebiliriz. Tek tek isim saymayacağım ama zaman zaman sahneye çıkıp takımına çok önemli puanlar kazandıran bir çok oyuncunun olduğunu vurgulamak gerek.
Ersun Hoca’ya da bir parantez açmak istiyorum. Ersun Hoca, geldiği kulübün büyüklüğünü bilen bir teknik adam. Yapılan sözleşmenin bir yıl olması da onun için tek çıkar yolun şampiyonluk olduğunu gösteriyordu. Bunun bilincinde olan hoca, özverili oluşu ve çalışkanlığıyla şampiyonlukta büyük rol oynadı.
Bu
çalışmaların sonucunda, şampiyonluğu sonuna kadar hak eden Fenerbahçe’yi tebrik
etmek düşer bize.
Beşiktaş ve Galatasaray’a gelirsek; İkramlar! İkramlar! İkramlar!
Öncelikle her zorlu maçta kaybedilen puanlar sonucunda Fenerbahçe’ye ikram edilen şampiyonluk… Sonrasında ise ikincilik için birbirlerine yaptıkları ikramlar (Beşiktaş’ın puan kaybettiği hafta Galatasaray’ın da puan kaybetmesi). Birbirlerine durmadan ikramda bulunan iki takımdan söz ediyoruz. Fenerbahçe’nin cezasının kalkmaması durumunda, ikinci olanın Şampiyonlar Ligi gruplarına direk katılacak olması 2. olmanın çok büyük önem kazandığını gösteriyor fakat takımlar bunu pek kavramış gibi görünmüyor. Çünkü puan kaybetmeye halen devam ediyorlar.
Sene başında Galatasarayda yaşanan teknik direktör sorunundan sonra fatih terim ile yollar ayrıldı.. Yerine gelen İtalyan teknik adam türkiyeyi pek tanımadığını verdiği demeçlerden bile belli etti. Deplasmanda oynanan cok kötü futbol ve sadece 3 galibiyet alınması şuan ki sıralamasını ortaya koyuyor. Tabi Ş.liginde oynaması ve Ziraat türkiye kupasına devam etmesi de bu durumda olmasının sebeplerindendir. Şuan elinde sadece Ziraat Türkiye kupası kalmış durumda bakalım finalde neler olacak?
Beşiktaş ise yeni teknik direktörü ile iyi bir hava yakaladı ve hiçte fena gitmiyordu. Arada yaşanan fernandes sorununu saymazsak. Bilic fernandes sorununu da çok güzel şekilde atlattı.. Bu yıl takımdaki eksik kısımlar İnönü stadyumunun olmaması ve fazlaca yaşanan sakatlıklardı herhalde.. Sezonun ilk yarısını Kasımpaşa stadında ikinci yarısını ise olimpiyatta oynamak zorunda kaldı ve bu sebepten biraz puan bıraktı diyebiliriz. İnönü stadı ile birlikte etkileyici taraftarı olsaydı şuan Fenerbahçe ile puan farkı bu kadar fazla olmayabilirdi.
Son 4 haftaya girilirken Galatasaray’ın 2 puan önünde olan Beşiktaş biraz daha avantajlı görünüyor. Ancak bu ikram bolluğu içerisinde bir öngörüde bulunmak çok zor. Bu yüzden ikincilik ipini kim göğüsleyecek hep birlikte bekleyip göreceğiz.
Beşiktaş ve Galatasaray’a gelirsek; İkramlar! İkramlar! İkramlar!
Öncelikle her zorlu maçta kaybedilen puanlar sonucunda Fenerbahçe’ye ikram edilen şampiyonluk… Sonrasında ise ikincilik için birbirlerine yaptıkları ikramlar (Beşiktaş’ın puan kaybettiği hafta Galatasaray’ın da puan kaybetmesi). Birbirlerine durmadan ikramda bulunan iki takımdan söz ediyoruz. Fenerbahçe’nin cezasının kalkmaması durumunda, ikinci olanın Şampiyonlar Ligi gruplarına direk katılacak olması 2. olmanın çok büyük önem kazandığını gösteriyor fakat takımlar bunu pek kavramış gibi görünmüyor. Çünkü puan kaybetmeye halen devam ediyorlar.
Sene başında Galatasarayda yaşanan teknik direktör sorunundan sonra fatih terim ile yollar ayrıldı.. Yerine gelen İtalyan teknik adam türkiyeyi pek tanımadığını verdiği demeçlerden bile belli etti. Deplasmanda oynanan cok kötü futbol ve sadece 3 galibiyet alınması şuan ki sıralamasını ortaya koyuyor. Tabi Ş.liginde oynaması ve Ziraat türkiye kupasına devam etmesi de bu durumda olmasının sebeplerindendir. Şuan elinde sadece Ziraat Türkiye kupası kalmış durumda bakalım finalde neler olacak?
Beşiktaş ise yeni teknik direktörü ile iyi bir hava yakaladı ve hiçte fena gitmiyordu. Arada yaşanan fernandes sorununu saymazsak. Bilic fernandes sorununu da çok güzel şekilde atlattı.. Bu yıl takımdaki eksik kısımlar İnönü stadyumunun olmaması ve fazlaca yaşanan sakatlıklardı herhalde.. Sezonun ilk yarısını Kasımpaşa stadında ikinci yarısını ise olimpiyatta oynamak zorunda kaldı ve bu sebepten biraz puan bıraktı diyebiliriz. İnönü stadı ile birlikte etkileyici taraftarı olsaydı şuan Fenerbahçe ile puan farkı bu kadar fazla olmayabilirdi.
Son 4 haftaya girilirken Galatasaray’ın 2 puan önünde olan Beşiktaş biraz daha avantajlı görünüyor. Ancak bu ikram bolluğu içerisinde bir öngörüde bulunmak çok zor. Bu yüzden ikincilik ipini kim göğüsleyecek hep birlikte bekleyip göreceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder